çoruma giden yollar
uzadıkça uzarlar
geçme bizim kapıdan
eller bana kızarlar
kara kara kazanlar
kara yazı yazanlar
ben yarime doymadım
doysun kara topraklar
bu dağlar ulu dağlar.
eteği sulu dağlar.
hekes yar ile gezer.
yüreğim kara bağlar
hayat eser gider
günler hemen geçer
bu hayattan nefret ettim
bu günler ne zaman biter
iki tahta çaktılar
arasından baktılar
daha yaşım küçükken
bana nişan taktılar
iki tahta çaktılar
arasına baktılar
daha yaşım küçükken
nişan yüzüğü taktılar
hıçkırık tuttu beni
tuttu kuruttu beni
elin OĞLU değil mi
gitti unuttu beni
Güngelir devran döner
kalpteki birgün söner
unuttunmu vefasız
ne gün gelir ne geçer
ciyerden yaralıyım
gülerim çağlar gibi
her gelen bir gül ister
sahipsiz bağlar gibi
bahçelerde ısırgan
ırgan yavrum ırgan
seni bana vermedi
kürek kafalı baban
Kayfe ictim dilim yandi
Dokuldu kilim yandi
Kilimde degilim
Bir deste gulum yandi..
ay isigi geceler
okudugum heceler
yarim hicmi aklina gelmiyor
sarildigimiz geceler
kara böcekler
duvarı delecekler
istemediğim oğlana
zorlamı verecekler
bu dağlar kömürdendir
geçen gün ömürdendir
feleğin bir kuşu var
tırnağı değirmendir
ali derler adına
hergün gider oduna
söyle komşu oğluna
doğru gitsin yoluna
Pencerem de tül perde
Perdenin ucu yerde
Dostlar ben sevdalıyam
Çare bulun bu derde.
havada bulut varmı
bahçede dut varmı
ben yarimi kaybettim
bulmaya umut varmı
LAHANAYI HAŞLADIM
DOĞRAMAYA BAŞLADIM YARİM
AKLIMA GELİNCE
AĞLAMAYA BAŞLADIM
menü menüyü açar
menüden kaldım naçar
kırılasın parmaklar
yarsız yorgan açar
findik fistik olurmu
ates yastik olurmu
sen orada ben burada
boyle dostluk olurmu
karşı köyün camisi
yanıyor minaresi
kara gözlü yarimin
geçiyor cenazesi
ağlarım çağlar gibi
derdim var dağlar gibi
her gelen bir gül ister
sahipsiz bağlar gibi
Dağda vurdum tavşanı
Kızarmış alma yanı
Kabre nasıl koyarlar
Muradın olmayanı
güller güzeldir fakat
dikeni acıtır derler
niçin acıtsınki
tutmasını bilmiyorsa eller