sarı kavun kokuyor
yılan beni sokuyor
sokma yılan sokma
derdim bana yetiyor
Dağda fıstık olur mu?
Ateş yastık olur mu?
Sen orada ben burada
Böyle dostluk olur mu?
Gayanın altı pınar
Elimi soksam donar
Ne gız oldum ne gelin
Yüreem ona yanar
Ağrı dağından uçtum
Çayır çimene düştüm
Ne belalı başım var
Vefasız yâre düştüm
Mani mani ne diyem
Hangi yolda gideyim
Ellerinki pek güzel
Ben o yâri nideyim
Sandıklı'nın kuyuları
çayır çimen kıyıları
Kızlarını beğendim
Vermem demiş dayıları
Adana'ya varaydım
Kurttan kuştan soraydım
Gençlik gelip geçmeden
Seni bir kez saraydım
Gökte huri oturur
Su testisi götürür
Siz beni kayırmayın
Mevla'm beni yetirir
Tabağa koydum darı
Ağlarım zarı zarı
Beni Uşak'tan ayırdı
Keleter başlı karı
Pınar üstünde çınar
Hep kuşlar ona konar
Sevdim de alamadım
Yüreğim ona Yanar.
Gederem elinizden,
Gurtullam dilinizden,
Yaşıl baş ördek olsam,
Şu içmem gölünüzden
Bu gece buralıyam
Ne bahtı karalıyam
El beni aşık sanar
Ciğerden yaralıyam
Bir tas içinde pekmez
Sen yesen bana yetmez
Delikanlı kazancı
Şimdiki süse yetmez
Tut ağacı buruldu,
Dibinde su duruldu,
Herkesin yârı geldi,
Menim boynum buruldu.
Karşı karşı evimiz,
Nedir bizim sevimiz,
Bu seviler bizdeyken,
Verem olur birimiz.
Kekliğim kayadan kayaya uçtu
Kayanın dibine mendilim düştü
Üç güzele tuzak kurdum
Kaderim bir kötüye düştü
Şu dünya tatsız tuzsuz
Kırmızı bahtım da mutsuz
Sevilenler iyi hoş
Sevenler hep mutsuz
Anavarza yazıları
Ceren kovar tazıları
Allah bize mi yazmış
Böyle kırmızı yazıları
Çekmecenin kilidi
Üstünde güller bürüdü
Sen orada ben burada
Olan ömrüm çürüdü
Penceresi Orhun'dan
Bir yar sevdim Zorkun'dan
Keşke sevmez olaydım
Ödü koptu korkudan
Portakal dilim dilim
Gel otur benim gülüm
Ben sana ne dedim ki
Tutulsun benim dilim
Yoğurdunu çaldın mı?
Selamını aldın mı?
Şu benim feryadımı,
Sen hiç kale aldın mı?
Çapa kazıyorum çapa,
Sapını tuta tuta,
Ben bu hallere düştüm,
Sözümü tuta tuta.
Ak gül oldum yedildim.
Kapılara dikildim.
Almıcanı bildim de
Ondan geri çekildim.