İğneleyici Maniler Sayfası

Gitme yârim bozata,
Gözlerin batar toza,
Nasıl vuruldun be yârim,
O kara sıska kıza.

Mendil versem almazsın,
Sen mendilsiz kalmazsın,
Sigaranı yakayım,
Sana zahmet olmasın.

Motor geliyor motor,
Tutundum direğine,
Çekemeyen düşmanlar,
Buz koysun yüreğine.

Kırmızı gül ol da gel,
Bardaklara dol da gel,
Sen beni alamazsın,
Öğretmen ol da gel.

İstanbul'dan gelirken,
Buldum terzi iğnesi,
Sanki gideceğim gibi,
Beğenmezmiş yengesi.

Köprüden geçer iken,
Köprü salladı beni,
Yârimin eski dostu,
Düşman belledi beni.

Sekiz sekiz on altı,
Burası ceviz altı,
Yarimin istediği kız,
Ayakkabımın altı.

Dalları bastı kiraz,
Sevdamı anlamadın,
Önce beni yalvarttın,
Şimdi sen yalvar biraz.

Merdivenlerde uyurdun,
Ben sana ne buyurdum,
Gizli konuşmalarımızı,
Alemlere mi duyurdun?

Mısırın sırasına,
Oturdum arasına,
Çok mu acıdın yârim,
Babanın parasına.

Ocakta bulgur aşı,
Çatıktır yârin başı,
Düşmanlar bile etmez,
Bana ettiğin işi.

Bahar olsun güz olsun,
Yar yolları düz olsun,
Doksan dokuz yaram var,
Bir de sen vur yüz olsun.

Kapının önüne koydun
Yar diye tutuldun
Keşke yapmasaydım diye
Kafanı duvarlara vurdun

Pembe kuşak belde mi?
Yeşil ördek gölde mi?
Binbir yalan söylersin,
İnanmamak elde mi?

Kolumdaki bilezik,
Şıngır mıngır üç tane,
Söylesene be yarim,
Benden başka kaç tane.

Tavuğum tara çıktı,
Budu da yana çıktı,
Dediler yarin gelmiş,
O da yalana çıktı.

Dama çıkmış bir güzel,
Damın etrafın gezer,
Senin sevdiğin yarin,
Benden neresi güzel.

Pencereden bakıyor,
Bana şeker atıyor,
Sanki benim yarim yok,
Bana çalım satıyor.

İnsanoğlu gariptir,
hiç bi sözü kaldırmaz.
Eşşek dersin kızar,
bin sırtına aldırmaz.

Garşıdan gelen atlı,
Ne gayratlı gayratli,
Ben istedim vermedi,
Niman malın gıymatlı.

Sandık üstü gezerim,
Üstüne gül dizerim,
Zengin evin kızıyım,
Gurbet elde gezerim.

Bahçelerde bal kabak,
Açılır tabak tabak,
Beni beğenmez iken,
Aldığın metaha bak.

Sim, sim şekerler,
içine gül ekerler,
Vermezler sevdiğimi,
Günahımı çekerler.