Güller kırmızı
menekşeler mor
seni nasıl sevdiğimi
gel şu kalbime sor
Gülüm kurutmam seni
Suda çürütmem seni
Senelerce görmesem
Yine unutmam seni
sen bir incisin
bilsen ne cicisin
sana canım diyemem
sen canımın içisin
Al eline kalemi,
Yaz başına geleni,
Ben bu derde düşeli,
Oldum gönül veremi...
Sarı kâğıt yazarım,
Sandık sandık basarım,
Yârimi vermezlerse,
Ben kendimi asarım.
Deniz coştu göl oldu,
Yârim sana ne oldu,
Benim sana yandığım,
Memlekette şan oldu.
Bizim evin önüne,
Kim attı mavi boya,
Annem babam evde yok,
Bakalım doya doya.
Mani maniyeleyim mi,
Bir mani söyleyeyim mi,
İşaret et sevdiğim,
Yanına geleyim mi.
Kapelesi ketenden,
Yârim indi trenden,
Boynuna sarılayım,
Gülünü incelmeden.
Bahar gelir yaz gelir,
Çarşıya kiraz gelir,
Senin kısmetin esmer,
Uzak bir yoldan gelir.
Dere geliyor dere,
Kumunu sere sere,
Al beni götür dere,
Yârin olduğu yere.
Bizim bahçede güller,
Renkleri kan kırmızı,
Yârimle konuşurken,
Doğdu şafak yıldızı.
Masa üstünde güller,
Yâre dökülür diller,
Unutulur mu be yârim,
Seninle geçen günler.
Pembe giyerim pembe,
Pembe yakışır gence,
İnsan bir hoş oluyor,
Sevdiğini görünce.
Seni severim yârim,
Günü günlere ekle,
Sana gelirim yârim,
Köşe başında bekle.
Doldur yârim testini,
Şu karşıki çeşmeden,
Baban seni everse,
Büyük aşka düşmeden.
Derede incir ağacı,
Tadı zehirden acı,
İçme dedim şarabı,
Dedi sevda ilacı.
Sarma sararım sarma,
Toprak tenceresine,
Gel konuşalım yârim,
Mutfak penceresine.
Yeşil sandık kilidi,
Üstünü güller bürüdü,
O yar beni sarınca,
İmam tahtam çürüdü.
Altınlarım alay değil,
Gümüşlerim kalay değil,
Attın bana sevdayı,
Çekmesi kolay değil.
Kuyudan su çekerim,
Al bakıra dökerim,
Daha yaşım küçük ama,
Kara sevda çekerim.
Hoca çıkmış mahalleye,
Topluyor kaşıkları,
Cennet istersen Hoca,
Kavuştur aşıkları.
Fındık kırdım iç ettim,
Yaylalara göç ettim,
Yârim senin yüzünden,
Ben bu canı hiç ettim.
Atma bana taş ile,
Gözüm dolu yaş ile,
Ben nereye gideyim,
Bu sevdalı baş ile.